İyi bir gelecek için, öncelikle sağlıklı ve doğru beslenmek gereklidir. Organik ürünler sağlıklı, kalıntı-katkı içermeyen, sertifikalı, güvenilir ve GDO kullanılamadığından tercih edilmelidir. Lezzetli olmalarının yanı sıra ; doğal hayat, hayvan ve çevre dostu olmaları da bu ürünleri ayrıcalıklı kılmaktadır. Organik üretimde hasat, işleme, tasnif, ambalajlama, etiketleme, muhafaza, depolama, taşıma ile ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar olan tüm işlemler; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş Kontrol ve sertifikasyon Kuruluşu tarafından kayıt altına alınarak izlenmekte ve denetlenmektedir. Tüketici aldığı ürüne ait sertifika ile ürünün kim tarafından, nerede, nasıl, üretildiğini sorgulayabilir. Laboratuvar analizleri ile ürünün sağlıklı olduğu belgelenmektedir.
Organik ürün logosuna dikkat edilmelidir. Etiket üzerinde yazan bilgilere logosunu gördükten sonra güvenmek gerekir. 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu’nun 8.maaddesinde bu konuya yer verilmiştir.. “Organik ürün ve girdilerin etiket ve logoları yalnızca organik ürünler ve girdiler için kullanılır. Organik ürünlerin ve girdilerin etiketi ve logosu, reklam ve tanıtımı; sahte, yanıltıcı veya ürünün yapısına, özelliklerine, içeriğine, kalitesine, orijinine ve üretim tekniklerine göre hatalı bir izlenim yaratacak, ürünün sahip olmadığı etki ve özelliklere atıfta bulunacak biçimde olamaz ve tüketiciyi yanıltacak yazı, resim, şekil ve benzerlerini içeremez.” Aynı Kanunun cezalar bölümünde de bu maddeye aykırı hareket edenlere verilecek ceza yer almaktadır. • Sertifikası Olmadan Organik Ürün Satılabilir mi? Satılamayacağı 5262 saylı Organik Tarım Kanunu’nun 5.maddesinin ikinci fıkrasında açıkça belirtilmiştir. “Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu veya sertifikasyon kuruluşu tarafından sertifikalandırılmamış ürünler, organik ürün veya organik girdi adı altında satılamaz.”
Bu konuya da yine 5262 sayılı Kanun’un 5.Maddesinde yer verilmiştir. “Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu veya sertifikasyon kuruluşu organik olmayan tarımsal ürün ve girdilere, organik ürün veya organik girdi sertifikası veremez.” Cezai yaptırımı da yine kanunda açıkça belirtilmiştir
Organik ürünlerin sağladıkları yarar düşünülerek kıyaslama yapıldığında, pahalı olmadıkları ortaya çıkar. Organik üretimde tohum, gübre ve zararlılarla mücadele maliyetleri yüksektir. Ot ilacı atılmaması gibi sebeplerle, yabani ot mücadelesi işçilik maliyetini arttırır. Suni gübreler ve sistemik ilaçlar kullanılmadığı için çok ciddi verim kayıpları söz konusudur. Güvencenin bedeli olan kontrol, sertifikasyon ve analizlerinde bedeli maliyetlere eklenmektedir. Ayrıca talep yetersiz olduğu için nakliye, depolama gibi lojistik maliyetler, aracı kurumların araç ve ekip maliyetleri birim ürün başına yansıdığında yüksek olmaktadır.